Gül hastalığı, genellikle 6-10 hafta süren ve kendiliğinden geçen bir cilt döküntüsüdür. Genellikle göğüs, karın veya sırtta büyük, yuvarlak veya oval bir "ilk lezyon" (herald patch) ile başlar.
İlk Lezyon
İlk lezyon, genellikle ortaya çıktıktan yaklaşık iki hafta sonra, göğüs ve sırtta daha küçük, pullu oval kırmızı lekelerin oluşumu ile takip edilir. Bu döküntü, çoğunlukla bir yılbaşı ağacına benzer bir dağılım gösterir.
Gül Hastalığı Kimlerde Görülür?
Yaş Grubu: En yaygın olarak ergenler ve genç yetişkinlerde (10-35 yaş) görülür, ancak her yaş grubunu etkileyebilir.
Cinsiyet: Kadınlarda biraz daha sık görülür.
Sıklık: Yaklaşık %0.5 ila %2 oranında görülür.
Mevsim: Çoğu vaka kış mevsiminde meydana gelir.
Gül Hastalığı Nedenleri Nelerdir?
Gül hastalığının kesin nedeni bilinmemektedir. Viral, bakteriyel ve enfektif olmayan nedenler öne sürülmüştür.
Öne Sürülen Nedenler:
Viral Enfeksiyonlar:
Herpesvirüsler 6 ve 7 (HHV-6/7): Genellikle çocukluk çağında geçirilen bu virüslerin gül hastalığına neden olabileceği düşünülmektedir, ancak bu kesin olarak kanıtlanmamıştır.
Diğer Viral Enfeksiyonlar: H1N1 influenza A ve COVID-19 gibi diğer virüsler de gül hastalığına neden olabilir.
İlaç Tepkileri:
Bazı İlaçlar: Anjiyotensin dönüştürücü enzim inhibitörleri (ACE inhibitörleri), nonsteroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAID'ler), hidroklorotiyazid (idrar söktürücü), altın, kaptopril, atipik antipsikotikler, barbitüratlar, D-penisilamin, imatinib, metronidazol (antibiyotik), izotretinoin (akne tedavisi), klozapin ve klonidin gibi ilaçlar gül hastalığına neden olabilir.
Aşılar:
Bazı Aşılar: Bacillus Calmette-Guerin (BCG, tüberküloz aşısı), H1N1 (domuz gribi aşısı), difteri, çiçek hastalığı, hepatit B, pnömokok (zatürre aşısı) ve COVID-19 aşıları da gül hastalığını tetikleyebilir.
"Blog yazımızın altındaki yorum bölümüne sorunuzu yazdığınızda, cevabımızı size e-posta olarak göndereceğiz!"
Gül Hastalığı Belirtileri Nelerdir?
Sistemik Belirtiler:
Döküntü fazında genellikle sistemik belirtiler (vücudun genelinde görülen belirtiler) görülmez. Ancak döküntüden birkaç gün önce, hastaların %69'una kadar grip benzeri semptomlar (örneğin, öksürük veya boğaz ağrısı) görülebilir.
Hastaların %25'inde hafif ila şiddetli kaşıntı olabilir.
İlk Lezyon:
İlk lezyon, gül hastalığının genelleşmiş döküntüsünden önce ortaya çıkan tek bir lekedir.
Hafifçe kabarık, oval, somon-pembe veya kırmızı plak şeklinde, 2-5 cm çapında olup lezyonun kenarına doğru pullu bir yapı gösterir.
İkincil Döküntü:
İlk lezyonun ortaya çıkmasından birkaç gün ila birkaç hafta sonra, göğüs ve sırtta daha fazla pullu lezyonlar veya plaklar ortaya çıkar. Bazı plaklar uyluk, üst kollar ve boyunda da görülebilir, ancak yüz, saçlı deri, avuç içi veya ayak tabanlarında nadirdir.
İkincil lezyonlar, genellikle ilk lezyondan daha küçüktür ve oval şekilli olup kuru bir yüzeye sahiptir. Lezyonların uzun ekseni genellikle kaburga etrafında oryantedir. İlk lezyon gibi, bu lezyonlar da içe doğru pullu olabilir.
Atipik Gül Hastalığı
Atipik Morfoloji: Papüller (küçük kabarcıklar), veziküller (su dolu kabarcıklar), ürtikaryal plaklar (kurdeşen benzeri plaklar), purpurik (morumsu kırmızı) veya hedef lezyonlar (eritema multiforme benzeri).
Büyük Boyut veya Birleşik Plaklar: Büyük veya birleşik plaklar.
Sıradışı Dağılım: Örneğin, tersine bir modelle cilt kıvrımlarının (koltuk altları ve kasık) belirgin tutulumu veya gövde tutulumu olmadan uzuvların tutulumu.
Mukozal Alanların Tutulumu: Örneğin, ağız ülserasyonu (ağızda yaralar).
Tek İlk Lezyon: Yaygın döküntü olmadan tek bir ilk lezyon.
Birden Fazla İlk Lezyon: Birden fazla ilk lezyon.
Kaşıntı: Şiddetli kaşıntı.
Hastalığın Uzun Seyri: Hastalığın uzun bir seyri.
Tekrarlamalar: Birçok tekrarlama.
Farklı Cilt Tiplerinde Klinik Özellikler Nasıl Değişir?
Gül hastalığı döküntüsü, arkasında daha açık (hipopigmente) veya daha koyu (hiperpigmente) renk değişiklikleri bırakabilir. Bu durum, daha koyu tenli insanlarda daha belirgin olabilir ve normal görünümüne dönmesi aylar alabilir.
Gül Hastalığının Komplikasyonları Nelerdir?
Çoğu vakada gül hastalığı zararsızdır. Ancak aşağıdaki gibi komplikasyonlar bildirilmiştir:
Gebeliğin ilk 15 haftasında erken doğum ve fetal ölüm.
Bir ilaca bağlı olarak herpes 6/7'nin yeniden aktivasyonu ile ilişkili şiddetli cilt reaksiyonu (ilaç hipersensitivite sendromu).
Uzun süreli cilt renk değişiklikleri.
Gül Hastalığı Nasıl Teşhis Edilir?
Semptomların başlangıcında tanımlama zor olabilir. Durumu doğrulayan non-invaziv testler (vücuda zarar vermeden yapılan testler) yoktur. Tanı genellikle klinik olarak konur ancak aşağıdaki yöntemlerle desteklenebilir:
Histoloji: Histolojide (doku incelemesi) subakut dermatit (orta şiddette cilt iltihabı) görülür.
Kan Testleri: HHV6 (IgG veya PCR) için kan testi önerilmez çünkü bireylerin neredeyse %100'ü çocuklukta bu virüsle enfekte olmuştur ve ticari testler şu anda HHV6 aktivitesini ölçmez.
Gül Hastalığı Tanı Kriterleri
Klinik Özellikler | Kriterler |
Temel | Ayrık dairesel veya oval lezyonlar, Çoğu lezyonda pullanma, En az iki lezyonda kenarda pullanma ve merkezi temizlenme |
İsteğe Bağlı | Gövde ve proksimal ekstremitelerde dağılım (lezyonların %10'u üst kol ve üst uyluk ortasının distalinde), Çoğu lezyon cilt gerilme çizgileri boyunca, İlk lezyon diğer lezyonlardan ≥ 2 gün önce |
Hariç Tutma | Merkezde ≥ 2 lezyon bulunan küçük veziküller, Palmar veya plantar cilt yüzeylerinde ≥ 2 lezyon |
"Blog yazımızın altındaki yorum bölümüne sorunuzu yazdığınızda, cevabımızı size e-posta olarak göndereceğiz!"
Ayırıcı Tanısı
Liken planus: Ciltte kaşıntılı, morumsu döküntüler oluşturan kronik bir hastalık.
Psoriasis: Cilt hücrelerinin hızla çoğalması sonucu oluşan pullu ve kırmızı lezyonlarla karakterize kronik bir hastalık.
Pityriasis rubra pilaris: Cildin kızarık, pullu ve kalınlaşmış olduğu nadir bir cilt hastalığı.
Eritema multiforme: Ciltte çeşitli şekil ve boyutlarda lezyonlara neden olan akut bir hastalık.
Gutat psoriasis: Çocuklarda ve genç yetişkinlerde görülen, damla şeklinde döküntülerle karakterize bir psoriasis türü.
Sekonder sifiliz: Cinsel yolla bulaşan bir hastalık olan sifilizin ikinci evresi, ciltte döküntülerle kendini gösterir.
Pityriasis alba: Genellikle çocuklarda görülen, ciltte beyaz lekelere neden olan bir durum.
Dermatofitoz: Mantar enfeksiyonlarının neden olduğu cilt hastalıkları.
Tinea versicolor: Ciltte renk değişikliklerine neden olan bir mantar enfeksiyonu.
Nummular egzama: Yuvarlak, pul pul ve kaşıntılı döküntülerle karakterize bir egzama türü.
Gül hastalığ Tedavi Seçenekleri Nelerdir?
Gül hastalığı genellikle tedavi gerektirmeyen bir hastalıktır. Çoğu vakada, lezyonlar 6-10 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Ancak şiddetli kaşıntı veya rahatsızlık durumunda aşağıdaki tedavi seçenekleri kullanılabilir:
Tedavi | Açıklama |
Asiklovir | Antiviral bir ilaçtır, virüsün yayılmasını durdurarak iyileşmeyi hızlandırır ve kaşıntıyı azaltır. |
Oral Antihistaminikler | Ağız yoluyla alınan ilaçlardır, kaşıntıyı azaltır. |
Topikal Steroidler | Cilde uygulanan kremler veya merhemler, kaşıntıyı azaltır. |
Fototerapi (dar bant UVB) | Yaygın veya kalıcı vakalarda döküntülerin iyileşmesini sağlar. Özel bir ışık tedavisidir. |
Gül hastalığı genellikle kendiliğinden geçen bir durumdur ve ciddi komplikasyonlara nadiren yol açar. Hastaların büyük bir çoğunluğu tedavi olmadan tamamen iyileşir. Ancak şiddetli semptomları olan hastalar için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur.
Sıkça Sorulan Sorular
1. Gül Hastalığı Ne Kadar Sürer?
Gül hastalığı genellikle kendiliğinden iyileşen bir cilt rahatsızlığıdır. Çoğu vaka 6-10 hafta içinde tamamen düzelir. Ancak bazı hastalarda döküntüler 3 aya kadar sürebilir. Gül hastalığı tipik olarak uzun süreli veya kronik bir durum değildir ve tekrar etme olasılığı düşüktür. Ciltteki renk değişiklikleri ise döküntülerin iyileşmesinden sonra birkaç ay sürebilir, ancak bu değişiklikler zamanla normal cilt rengine döner.
2. Gül Hastalığı Bulaşıcı Mıdır?
Gül hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Bu hastalık, ciltte döküntülere neden olan ve genellikle viral bir enfeksiyonla ilişkili olduğu düşünülen bir cilt rahatsızlığıdır. Gül hastalığı olan bir kişiden diğerine doğrudan temas yoluyla veya havadan bulaşmaz. Bu nedenle, gül hastalığı olan bir kişiyle temas eden kişilerin hastalığı kapma riski yoktur.
Gül hastalığı genellikle kendiliğinden iyileşir ve ciddi komplikasyonlara yol açmaz. Ancak, semptomları hafifletmek ve iyileşme sürecini desteklemek için uygun tedavi yöntemleri kullanılabilir. Kaşıntıyı azaltmak ve cildi rahatlatmak için nemlendirici kremler, antihistaminikler ve hafif steroid kremler kullanılabilir.
3. Gül Hastalığı Tekrar Eder mi?
Gül hastalığı genellikle tek bir sefer yaşanan bir rahatsızlıktır ve tekrar etme olasılığı oldukça düşüktür. Çoğu insan, hayatlarında sadece bir kez gül hastalığı geçirir. Ancak nadir durumlarda, hastalık tekrar edebilir.
Gül hastalığının kesin nedeni bilinmediği için, bazı viral enfeksiyonların veya diğer faktörlerin hastalığın tekrar etmesine neden olabileceği düşünülmektedir. Yine de, bu durum oldukça ender görülür ve genellikle hastalar hastalığı bir kez geçirdikten sonra bağışıklık kazanırlar.
Tekrar eden gül hastalığı vakalarında, semptomların yönetimi ve rahatlatılması için benzer tedavi yöntemleri kullanılabilir. Nemlendirici kremler, antihistaminikler ve topikal steroidler kaşıntıyı hafifletmek ve cildi rahatlatmak için etkili olabilir.
4. Gül Hastalığına Ne İyi Gelir?
Gül Hastalığına İyi Gelen Yöntemler
Gül hastalığı genellikle kendiliğinden iyileşen bir cilt rahatsızlığıdır. Ancak, semptomları hafifletmek ve hastalığın neden olduğu rahatsızlığı azaltmak için çeşitli yöntemler uygulanabilir. İşte gül hastalığına iyi gelen bazı yöntemler:
1. Nemlendirici Kremler
Gül hastalığı sırasında ciltte kuruluk ve pullanma meydana gelebilir. Nemlendirici kremler, cildin nem dengesini koruyarak bu durumu hafifletir.
Kullanım: Günde birkaç kez etkilenen bölgelere uygulanmalıdır.
Örnek Ürünler: Kokusuz ve alerjen içermeyen nemlendiriciler tercih edilmelidir.
2. Antihistaminikler
Antihistaminikler, kaşıntıyı azaltmak için kullanılan ilaçlardır.
Kullanım: Doktor tavsiyesi ile oral olarak veya topikal formda kullanılabilir.
Yan Etkiler: Ağız kuruluğu, uyku hali gibi yan etkiler görülebilir.
3. Topikal Steroidler
Topikal steroidler, iltihabı ve kaşıntıyı azaltmak için cilde uygulanan kortikosteroid içeren kremlerdir.
Kullanım: Sadece kısa süreli ve doktor kontrolünde kullanılmalıdır.
Örnek Ürünler: Hidrokortizon kremler yaygın olarak kullanılır.
4. Serin Kompresler
Açıklama: Serin kompresler, cildi rahatlatır ve kaşıntıyı azaltır.
Kullanım: Temiz bir bez soğuk suya batırılarak etkilenen bölgeye uygulanabilir.
5. Yulaf Ezmesi Banyoları
Açıklama: Yulaf ezmesi banyoları, cildi yatıştırır ve kaşıntıyı hafifletir.
Kullanım: Ilık banyo suyuna yulaf ezmesi eklenerek hazırlanır.
6. Hafif ve Pamuklu Giysiler
Açıklama: Cildi tahriş etmeyen ve nefes almasını sağlayan giysiler tercih edilmelidir.
Kullanım: Sıkı ve sentetik kumaşlardan kaçınılmalıdır.
7. Güneşten Korunma
Açıklama: Güneş ışığı cildi daha fazla tahriş edebilir. Bu nedenle, güneşten korunmak önemlidir.
Kullanım: Güneş koruyucu kremler kullanılmalı ve uzun süre güneşte kalmaktan kaçınılmalıdır.
Gül hastalığının tedavisi genellikle semptomları hafifletmeye yöneliktir ve hastalığın kendisi 6-8 hafta içinde kendiliğinden iyileşir. Bu süreçte yukarıda belirtilen yöntemlerle hastalık belirtileri kontrol altına alınabilir. Şiddetli vakalarda veya semptomlar geçmezse mutlaka bir dermatologdan yardım alınmalıdır.
5.Gül Hastalığı ve Karaciğer İlişkisi Nedir?
Gül hastalığının doğrudan karaciğerle ilişkili olduğu gösterilmemiştir. Gül hastalığı, genellikle cilt üzerinde kendini gösteren ve çoğunlukla viral enfeksiyonlarla bağlantılı olduğuna inanılan bir cilt rahatsızlığıdır. Karaciğer fonksiyonlarını veya karaciğer sağlığını doğrudan etkileyen bir hastalık değildir. Bununla birlikte, bazı viral enfeksiyonların hem gül hastalığına hem de karaciğer fonksiyonlarına etkisi olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.
Özellikle antiviral ilaçlar veya diğer tedavi yöntemleri kullanıldığında karaciğer üzerinde bir yük oluşabilir. Bu nedenle, karaciğer fonksiyonları ile ilgili mevcut bir rahatsızlığı olan kişilerin, gül hastalığı tedavisi sırasında dikkatli olmaları ve doktorlarına danışmaları önerilir.
6.Bacaklarda Gül Hastalığı
Gül hastalığı, genellikle gövde, kollar ve bacaklarda görülen, ciltte döküntülere neden olan bir hastalıktır. Bacaklarda ortaya çıktığında, hastalık kendine özgü belirtiler ve döküntü desenleri ile kendini gösterir.
İlgilinizi Çekecek Diğer Blog Yazılarımız!
Comentários